Page 84 - Cumhuriyet 100 Yaşında
P. 84
Kebapçı İskender - 1867
İSKENDER, Bursalıların teveccühü
ile doğmuş ve ünlenmiş bir
markadır. Hikaye, 19. Yüzyılın
sonlarında Mehmet oğlu
İskender Efendi’nin Bursa Kayhan
Çarşısı’ndaki dükkânında başlar.
Bir ucu İstanbul’a dayanan
et pişirme ustası kasap bir
sülaleden gelen İskender Efendi,
yaptığı farklı et sunumla Bursa’da
çok dikkat çeker ve İskender
Efendi’nin “dönen kebabı”
olarak anılmaya başlar. Önceleri
dönen kebap diye ünlenen bu
yemek, gel zaman git zaman
halk dilinde “döner kebap”, ve
daha sonraları sadece “döner”
şeklinde anılmaya başlanmış,
ve lakab, Mehmet oğlu İskender
Efendi şeklinde önce tabelaya ve
günümüz ticari ortamında da bir
ticari ünvana dönüşmüştür.
Kuru Kahveci Mehmet Efendi - 1871
19’uncu yüzyılda Türk kahvesi çoğunlukla çiğ çekirdek olarak satılıyor, evlerde tavada
kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekiliyor ve içiliyordu. 1871 yılında işi babasından
devralan Mehmet Efendi, çiğ çekirdek kahveyi özenle kavurup dibekte öğüterek müşterilerine
hazır olarak satmaya başlar. İstanbul Tahmis Sokağı’nda taze mis gibi kavrulmuş kahve kokusu
çevreye yayılmaya başlar. Mehmet Efendi müşterilerine sağladığı bu kolaylıkla, bir süre sonra
“Kurukahveci Mehmet Efendi” lakabıyla anılır. 1871 yılından bu yana, kahve üretimine bir sanat
gibi yaklaşan Kurukahveci Mehmet Efendi; bu zanaatı beraberindeki ustalık, bilgi, tecrübe ve
inceliklerle babadan oğula ustadan çırağa aktarmaya devam ediyor.
84 CUMHURİYET’İN 100. YILI