Page 87 - Cumhuriyet 100 Yaşında
P. 87
YÜZYILLIK ŞİRKETLER
Saffet Abdullah Güllaçları – 1881
Saffet Abdullah markasının hikâyesi, Abdullah Efendi (1850-1927)’nin Osmanlı-Rus savaşı
nedeniyle Kırım’dan İstanbul’a gelerek Bekir Efendi adında yaşlı bir güllaç ustası ile beraber
Topkapı sarayında Güllaç dökmesiyle başlar. Bekir Efendi’nin vefatından sonra Abdullah Efendi,
Büyük Saray Meydanı’nda un ve nişasta yapımı için değirmen, güllaç dökmek içinse kömür
ocaklarının yapımını tamamlar (1881). Şimdiki Zeytinburnu ve Edirnekapı bölgesinde yetiştirdiği
buğday ve mısırları kullanarak değirmeninde ve taş dibeklerde un ve nişasta yapar. Kömür
ateşinde ısıttığı tavalarda tek başına saraya güllaç dökmeye devam ederek “Saray’ın Güllaççısı”
unvanını alır. Güllaç yufkalarını ince saman ipleriyle bağlayarak küfeler içinde Saray’a ulaştırır.
O dönemlerde Güllaç, yapımının zorluğu nedeniyle halk arasında özel günler dışında fazla
tüketilmemekte, daha ziyade saray davetleri, konuk ağırlamaları ve Ramazan ayı ve bayramlarda
sıkça aranmaktaydı.
Apraham Kuyumcusu – 1882
İstanbul Kapalıçarşı’da yer alan Abraham Kuyumcu, Mücevheratçı ve Ayarcı firması, 1882’den
günümüze kadar tam 130 yıldır faaliyetini aksatmadan sürdürüyor.
Altın, gümüş, mücevherat alım satımı yanında altın ayarının tespiti de yapılan işyerinde
geleneksel kuyumculuk sanatı bütün gerekleri ile devam ettiriliyor. 130 yıllık bugünkü işyerinin
sahibi ve yöneticileri Abraham’ın iki torunu Yervant ve Hrant Bükücüyan kardeşler. 1882
yılından beri faaliyetini sürdüren “Apraham” kuyumcusu bugün üçüncü jenerasyon tarafından
yönetiliyor. 130 yıllık bugünkü işyerinin sahibi ve yöneticileri Abraham’ın iki torunu Yervant ve
Hrant Bükücüyan kardeşler bu tarihi firma konusunda şu bilgileri verdiler:
“Bu meslek dedemizden, babamıza, ondan da bize kadar intikal etti. Sanıyoruz Kapalıçarşı’nın
olduğu kadar Türkiye’nin de kuyumculuk mesleğinde de en eski kuruluşuyuz. 1882 yılından
şimdiye kadar 6 metrekarelik bu işyerinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Burası küçük olmasına
rağmen tarihi anıları ile bize çok kutsal bir yerdir. Burada Kapalıçarşı’nın altın ayarı tesbitini
yaparız. Bunu dedelerimizden, büyüklerimizden öğrendiğimiz usullerle uygularız. Altını mehenk
taşına sürtmek suretiyle birkaç saniyede ayarını tesbit ederiz. Dedemizden, babamıza, ondan da
bize intikal eden bir vasiyet var. Buna saygı gösterir ve aynen uygularız: “Sakın hiç kimseden altın
ayarını tesbit ettiğiniz için para almayınız. Aslında bizim en çok beş-on saniyede, bilemediniz
bir dakikada yaptığınız ayar tesbitini, Darphane birkaç günde yapar. Kapalıçarşı’da tüm esnaf
ve kuyumcular firmamıza güven duydukları ve eski eski bir müessese olduğumuz için devamlı
müşterilerimizdirler. ”
87
www.time-medya.com