Page 75 - Cumhuriyet 100 Yaşında
P. 75
Milletin arzu, emel, irade ve ihtiyaçları Tur-i Sina çöllerinde duçar olduğu zahmetleri
mevzubahis olmaktan uzaktır. Millet, amal hatırlatacak kadar çok zaman geçmedi ve en
ve iradesinden tecerrüd etmiştir. Tacidarlar nihayet bu Harb-i umuminin şeametli neticesi
kendilerini Allah tarafından gönderilmiş bir de malumdur. Bilhassa Mondros mütarekesiyle
şahsiyet-i ilahiye farzederler. Etrafını alan açılan devrin manzarasını biran düşünmek
menfaatperestan, padişahın zihniyet ve arzusunu isteyecek olursanız baştan aşağı kadar bir
bir lazıme-i semaviye, bir lazıme-i Kur’aniye gibi manzara-i inhilalden başka birşey olmadığını
herkese telkin ederler. Bu telkinat karşısında anlarsınız. Devletler her türlü hukuk-i insaniyeden
birgün bütün halk, bu arzu ve iradelerin - bila tecerrüt ederek memleketimizin en kıymetli ve
muhakeme iradat-ı semaviye olduğuna kani en feyzdar yerlerini çiğnediler.
olur. Bundan tecerrüde rıza gösteren bir milletin
akibeti felaket, musibettir. İzmir, Bursa, Eskişehir, Sakarya, Anadolu, Adana,
Trakya, İstanbul vesaire gibi en aziz yerlerimizi
Arkadaşlar; çiğnediler. Fakat düşmanların bu tarz-ı
Son tavsif ettiğim noktada artık Osmanlı Devleti hareketten daha elim bir nokta varsa, o da bu
hakikatte ve fi’len mahrum-i istiklal bir hale memleketin asırlarca başında bulunan insanların
getirilmişti. Bir devlet ki, teb’asına koyduğu dahi düşman saflarına geçmiş bulunmasıdır.
vergiyi ecnebilere koyamaz; bir devlet ki
gümrükleri için rüsum muamelesi vesaire tanzimi Arkadaşlar;
hakkından men’edilir, bir devlet ki ecnebiler Biliyorsunuz ki, bu dahili düşmanlar, harici
üzerinde hakk-ı kazasını tatbikten mahrumdur. düşmanların yapmaya muktedir olamayacağı
O devlete müstakil denilemez. şen’i ve feci ef’al ve harekatı irtikabda tereddüt
göstermemişlerdir.
Devletin ve milletin hayatına yapılan müdahalat
bundan daha fazladır. Milletin ihtiyacat-ı Harici düşman kuvvetleri saydığım aziz vatan
iktisadiyesinden olan mesela şömendöfer inşası, topraklarında bulunurken, padişahın iradeleri
mesela fabrika yapmak için devlet serbest değildi! ve neşrettiği fetvalarıyla ve hilafet ordularıyla
Böyle bir şeye teşebbüs olunursa behemehal bu masum millet şurada, burada izlal ve iğfal
müdahale olunurdu. Hayatını teminden aciz olan olunuyordu. Ve kendi mevcudiyetine karşı,
bir devlet müstakil olabilir mi? farkına varamayarak, silah istimal ediyordu ve
nihayet hep bildiğimiz veçhile Osmanlı Devleti
Osmanlı ülkesi ecnebilerin müstemlekesinden tamamen münkariz olmuştu.
başka bir şey değildi. Osmanlı halkı, Türk milleti
esir vaziyetine getirilmişti. Bu netice, arzettiğim
gibi milletin kendi irade ve hakimiyetine malik
bulunamamasından, şunun bunun elinde
istimal edilmesinden neş’et etmişti.
O halde diyebiliriz ki, milli bir devir
yaşamıyorduk. Milli tarihe malik
bulunmuyorduk. Osmanlı tarihi padişahların,
hakanların, zümrelerin dasitanı mahiyetinde
idi. Mazinin tarih diye uzattığı kitabın mahiyeti
bundan ibarettir.
Arkadaşlar;
Milletin hakimiyetine sahib olamaması
yüzünden dahil olduğumuz Harb-i umumiden
ve bu harb-i umumide kıymetli evlatlarınızdan
mürekkeb kahraman ordularımızın Galiçya,
Romanya, Makedonya, Kafkas Şahikaları ,
75
www.time-medya.com
www . time-medy a. c om 75