Page 68 - yesil_ekonomi

SKD sonucunda katlanılacak karbon maliyetlerinin ihracat gelirine oranı düşük olsa da, AYM’nin temel
bileşenlerinden biri olan döngüsel ekonomi çerçevesinde atılacak adımların sektörün önünde yeni bir
risk oluşturabileceği not edilmelidir. Bu çerçevede AB pazarına girecek üreticilerin, ürün dayanıklılığı,
geri dönüştürülmüş içeriğin artırılması, karbon ve çevre ayak izinin düşürülmesi, ürünlerde tek
kullanımın ve erken eskimenin önüne geçilmesi/kısıtlanması, üreticinin üründen ürün ömrü boyunca
sorumlu olması gibi konulardaki düzenlemelere kendilerini hazırlamaları gerekecektir.

İnşaat Sektörü istihdam yaratma kapasitesi bakımından önemli bir sektördür. Binaların elektrik,
dolayısıyla sera gazı emisyonları içindeki payı, bu enerjinin cari açık içerisinde oynadığı rol
düşünüldüğünde inşaat sektöründe enerji verimliliği alanında atılacak, “Pasif Bina” standartlarının
geliştirilmesi ve mevcut binaların enerji verimliliğinin artırılması (mantolama vb.) için kolay erişilebilir
kredi imkanlarının geliştirilmesi gibi adımların ek getirisi söz konusu olacaktır.

Otomotiv sektörü Türkiye’nin ihracat motorlarından biridir ve bu rolünün devamı AYM hedeflerine
uyumlu biçimde dönüşmesine bağlıdır. AB ve dünya otomotiv piyasasında elektrikli ve hibrit araçların
payı her geçen gün artmaktadır.

AYM ile 2050’de iklim-nötr olma hedefindeki bir bölgeye ihraç edilebilecek otomotiv ürünlerinin
niteliği de hızla değişecektir. Bu politika önerileri, kuşkusuz, içerisinde bulundukları kurumsal ortam
içinde anlam taşıyacaktır. Bu bağlamda, AYM’nin SKD ve döngüsel ekonomi üzerinden Türkiye ihracatçı
sektörleri için doğuracağı risklere karşı gerekli hukuki mevzuat değişiklikleri de yapılmalıdır.

Kaynak: TÜSİAD - EKONOMIK GÖSTERGELER MERCEĞINDEN YENI İKLIM REJIMI RAPORU

68 2023'E 2 KALA: SÜRDÜRÜLEBİLİR & YEŞİL EKONOMİ