Page 7 - Sermaye Piyasaları 2017
P. 7
ABD ekonomisi güçlü özel tüketim harcamalarına Gelişmekte olan ülkelerden 2015 yılında 739 milyar
rağmen, yatırım ve stoklardaki düşüş nedeniyle dolar net sermaye çıkışı olurken, 2016 yılında ise
yavaşlamıştır. İstihdam artışı geçtiğimiz yılın 373 milyar dolar net çıkış beklenmektedir. 2017
altında seyrederken enflasyon bir miktar yılında ise azalmakla birlikte 206 milyar dolar
yükselmiştir. çıkış yaşanacağı tahmin edilmektedir. Ancak Mart
ayından itibaren emtia fiyatlarında sınırlı da olsa
Avro Bölgesi ekonomisinde kademeli ve ılımlı yaşanan artış ve gelişmiş ülkelerde genişleyici
toparlanma süreci devam etmektedir. Büyüme politikaların süreceğine ilişkin beklentiler
esas itibarıyla iç talepten kaynaklanırken ihracat gelişmekte olan ülkelere sermaye akışını olumlu
ve yatırımlar nispeten zayıf seyretmektedir. etkilemiştir.
Enflasyon son dönemde artan enerji fiyatlarına
bağlı olarak bir miktar yükselirken halen hedefin 2014 yılı ortasından itibaren düşüş eğilimine
oldukça altındadır. Avro Bölgesi’nde genişletici giren petrol başta olmak üzere emtia fiyatları
para politikasına rağmen kredilerde istenen 2016 yılı Mart ayından itibaren bir miktar artış
canlanma henüz sağlanamamıştır. 2016 yılında göstermiştir. Bunda petrol üreticilerinin arzı
Japonya ekonomisi yenin değer kazanması, sınırlama çabaları da etkili olmuştur. 2016 yılının
düşük iç tüketim, zayıf dış talep ve yatırımlar başlarında 30 doların altındaki seviyelere kadar
sonucunda zayıf büyümeye devam etmiştir. gerileyen petrol fiyatları halihazırda 50 dolar
seviyesinde dalgalanmaktadır.
Gelişmekte olan ekonomilerde ise büyüme
2016 yılında geçtiğimiz yıla kıyasla bir miktar Kriz sonrası küresel ekonomide gözlemlenen
canlanmıştır. Gelişmiş ülke merkez bankalarının yavaşlamanın geçici olmadığını tahmin ediyoruz.
düşük faiz uygulamasını sürdürmesi ve emtia Yaşlanan dünya nüfusu, aşırı borçluluk, artan
fiyatlarının yıl içerisinde artış kaydetmesi korumacılık gibi faktörlerin önümüzdeki yıllarda
gelişmekte olan ekonomilerin büyümesini da büyümeyi sınırlandıracağını düşünüyoruz.
olumlu etkilemiştir. Buna karşılık, özellikle Çin
ekonomisindeki dengelenme süreci ve devam Korumacı tedbirler küresel rekabetteki
eden jeopolitik gerilimler gelişmekte olan
büyümeyi zayıflatıyor
ekonomilerin büyümesini sınırlamaktadır.
Küresel kriz sonrasında ticaretin zayıfladığı
zorlu bir rekabet ortamı içerisinde ülkeler daha
Çin ekonomisinde yatırım ve ihracat temelli
korumacı politikalara yönelmiştir. 2008 yılından
büyüme yapısından tüketim temelli büyüme
beri 1.400’ün üzerinde korumacı tedbir alınmıştır.
yapısına geçişi öngören reform süreci devam
Bu da küresel ticareti ve dolayısıyla büyümeyi
etmektedir. Çin Hükümeti, hizmetler sektörünün
zayıflatmaktadır.
gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payını
2015 yılındaki yüzde 50,5 seviyesinden 2020’ye
Dünya nüfusu yaşlanmaktadır. Yaşam
kadar yüzde 56’ya çıkarmayı amaçlamaktadır.
beklentisindeki iyileşme ve nüfus artış hızındaki
Bu dengelenme süreci Çin ekonomisindeki
yavaşlamaya bağlı olarak yaşlı nüfusun toplam
büyümenin aşamalı olarak yavaşlamasına yol
içindeki payı artmaktadır. Dünyada çalışma
açmaktadır. Nitekim, 1980-2010 döneminde
çağındaki nüfusun 5 yıllık artışı 1980’lerde yüzde
ortalama yüzde 10 büyüyen Çin ekonomisinin
12 seviyelerindeyken günümüzde yarı yarıya
2016 yılında yüzde 6,6 oranında büyüyeceği
azalmıştır. Bu artışın 2050’ye kadar kademeli
tahmin edilmektedir.
olarak yüzde 3’ün altına düşmesi beklenmektedir.
Yaşlanan nüfus, çalışma çağındaki nüfus artışının
Gelişmiş ülkeler küresel kriz sonrasında
yavaşlaması ve işgücüne katılım oranlarının
büyümeyi desteklemek üzere genişletici para
gerilemesi küresel büyümeyi sınırlandırmaktadır.
politikalarını uygulamaya koymuştur. Ancak son
yıllarda gelişmiş ülke para politikaları arasında
Dünyada son yıllarda ekonomik faktörlerin yanı
ayrışma gözlenmektedir.
sıra mülteciler ve terörizm gibi sorunlar da ön
plana çıkmaktadır.
www.time-medya.com 7