Page 14 - SAVUNMA & HAVACILIK SANAYi
P. 14
1924 yılında Ankara’da hafif silah ve top tamir atölyeleriyle fişek fabrikaları, yine aynı yıl Yavuz zırhlısının bakımı
amacıyla Gölcük Tersanesi kurulmuştur. Türkiye’nin ilk ve en büyük özel sektör savunma sanayi fabrikasının
temelleri 1925 yılında Şakir Zümre tarafından İstanbul Haliç’te ve tamamı yerli sermaye ile atılmıştır. Türk
havacılık sanayii faaliyetleri 1926 yılında Tayyare ve Motor Türk A.Ş.(TamTAŞ)’nin kuruluşu ile başlamıştır.
1930’lu yıllarda İstanbul’da Nuri Killigil tesisleri (Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri) de yine
dönemin savunma sanayii alanında ilk özel firmaları arasında onumlanmıştır. 1940 yılında Nuri Demirağ uçak
fabrikası tarafından NUD-36 eğitim uçağı 24 adet imal edilmiş, 1944 yılında ise NUD-38 altı (6) kişilik yolcu
uçağı üretilmiştir.
Türk Hava Kurumu tarafından 1941 yılında Ankara’da kurulan uçak fabrikası ise havacılık sanayiinde ilk büyük
girişim olarak kabul edilmektedir.
1944 yılında üretime başlayan
fabrikada çok sayıda eğitim uçağı,
nakliye uçağı ve planör üretimi
gerçekleştirilmiştir. 1945 yılında
da yine Ankara’da ilk uçak motoru
fabrikası kurulmuştur.
Cumhuriyet döneminde milli
bir savunma sanayiinin tesisi
hedefine yönelik gerçekleştirilen
girişimlere rağmen, İkinci Dünya
Savaşı ve sonrasında İngiltere
ve Amerika Birleşik Devletleri
(ABD) tarafından sağlanan hibe
ve yardımlar ile Türkiye’nin
Kuzey Atlantik Antlaşması
Örgütü’ne (NATO) girişiyle artış
gösteren askeri yardımlar, henüz
kuruluş aşamasında bulunan
savunma sanayiinin gelişmesini
durdurmuştur.
Bu kapsamda, 1941–1944 döneminde Ödünç Verme ve Kiralama (Lend and Lease) Kanunu çerçevesinde
ABD tarafından Türkiye’ye 95 milyon dolarlık savaş malzemesi verilmiş, ayrıca 1945 yılında Türkiye ve ABD
arasında yapılan Askeri Yardım Antlaşması ile İkinci Dünya Savaşı sırasında sağlanacak askeri yardım bir
anlaşma ile taahhüt altına alınmıştır.
Savaş sonrası dönemde ise Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde ABD tarafından sağlanan
yardımlar ile bir yandan Türk ordusunu modern silahlarla donatarak Türkiye’nin savunma gücünü arttırılması
diğer yandan ise askeri harcamaların ekonomi üzerinde yarattığı olumsuz etkinin azaltılması amaçlanmıştır.
Sonuç olarak sağlanan yardımlar, Sovyet tehdidi karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) nin caydırıcı
gücünün artırılmasına önemli ölçüde katkı sağlamıştır. Ancak ABD’den gönderilen malzemelere bir bedel
ödenmemesine rağmen bu malzemelerin
bakımı için her yıl bütçeden ayrılan
400 milyon TL’lik kaynak, savunma
harcamalarının ekonomi üzerinde yarattığı
olumsuz etkiyi artırmıştır.
1950-1974
Bu dönemde savunma sanayi alanında dış
yardım ve dış alım politikası uygulanmıştır.
1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya üye
olmasıyla başlayan süreçte ihtiyaç fazlası
savunma teçhizatının müttefik ülkelerce
hibe edilmesi, savunma ürünlerinin
yurt içinde üretimini engellemiş, İkinci
Dünya Savaşı’ndan sonra, giderek artan
dış yardımların da etkisiyle savunma
14 2023'E 3 KALA: SAVUNMA & HAVACILIK