Page 83 - Sürdürülebilir Gıda & Tarım
P. 83
Sürdürülebilir Kalkınma nedir?
Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin günümüz kuşaklarının
ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma modeli olan “sürdürülebilir kalkınma”, 20. yüzyıl sonlarına
doğru dünya gündemine girmiş ve 1990’lı yıllarda imzalanan uluslararası antlaşmalarla küresel
bir uygulama planı haline gelmiştir. Sürdürülebilir kalkınma anlayışı, ülkelerin ekonomik ve sosyal
gelişme hedeflerinde ortak paydayı “sürdürülebilirlik” olarak belirlemektedir. Geleceği de sahiplenen
bu ortak hedef, herkesin temel ihtiyaçları ile daha iyi bir hayata ilişkin beklentilerinin karşılanmasına
imkân vermeye yöneliktir. Çevre ile sosyoekonomik gelişme arasındaki ilişkileri iyi kurgulanmamış
bir kalkınma stratejisinin uygulanması, şu anki ihtiyaçları karşılayabilir ancak insanların gelecekteki
temel ihtiyaçlarının karşılanmasını tehlikeye sokabilir. Çünkü büyümenin hangi sınırdan sonra çevresel
felaketlere yol açacağı kesin değildir ve çevresel bozulma çoğu zaman geri döndürülemez niteliktedir. Bu
nedenle, ekonomik ve sosyal yapı ile çevre etkileşiminin bütüncül bir şekilde değerlendirilerek bugünkü
ve gelecekteki nesillerin kalkınmanın getirdiği fırsatlardan hakkaniyetli bir şekilde yararlanmasının
sağlanması, sürdürülebilir kalkınmanın temel felsefesini oluşturmaktadır. Geçmiş deneyimler bu
yaklaşımın önemini daha iyi vurgulamaktadır.
Yeşil Büyüme nedir?
Son dönemde yaşanan ekonomik krizler, iklim değişikliği gibi çevresel ve ekonomik problemler,
sürdürülebilir kalkınma çerçevesi altında yeşil büyüme, yeşil ekonomi, düşük karbonlu ekonomi,
sürdürülebilir üretim ve tüketim gibi kavramları ortaya çıkarmıştır. OECD, UNEP gibi uluslararası
örgütler “Yeşil büyüme” veya “yeşil ekonomi” kavramı çevresel iyileştirmelere katkı sağlayan mal ve
hizmetlerin yatırım ve tüketimini önceliklendiren bir anlayış olarak tanımlamaktadır. Bu bakış açısı
ile çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlanırken ekonomik gelişme, gelir artışı, istihdam ve fakirliğin
azaltılmasına da katkı sağlanacağı düşünmektedir. Çevreci yatırımlarla sağlanacak faydaların daha
net ortaya konulması ile, özellikle ekonomik kriz sonrası oluşabilecek isteksizliğin bertaraf edilmesi de
amaçlanmaktadır. Avrupa Birliği ise yeşil ekonominin sürdürülebilir üretim tüketim, enerji verimliliği
ve yenilenebilir enerji kullanımı ile yeni iş imkânlarının yaratılmasının insan refahının artırılmasıyla
yakından ilişkili olduğunu öne sürmektedir. Ancak, genel anlamda yeşil ekonomi kavramının neyi
kapsadığı net olarak belirlenmediği gibi üzerinde uzlaşılmış bir tanım da bulunmamaktadır. Bu
nedenle, ülkeler özgün koşulları çerçevesinde kendilerine özel tanımları ortaya koymaktadır.
Rio +20 Süreci nedir?
Rio+20 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı, Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde
yapılan 1992 Birleşmiş Milletler (BM) Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCED) 20. yıldönümü ve
2002’de Johannesburg’da yapılan Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nin (WSSD) 10. yıldönümünde
20-22 Haziran 2012’de yine Rio de Janerio kentinde gerçekleştirilecektir. Konferansa, devlet başkanları,
hükümet temsilcileri gibi en üst düzeyde katılım öngörülmektedir. Konferansın politik düzeydeki
bir belgeyle sonuçlanması beklenmektedir. Sonuç belgesinin yeşil ekonomiye geçişle alakalı olarak
ülkelere yol gösterecek şekilde kamu ve özel sektör için gerçekçi veuygulanabilir öneriler oluşturması
ve bu önerilerin üye ülkeler tarafından benimsenmesi için zemin hazırlaması beklenmektedir.
Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı
www.time-medya.com 83