Page 13 - Surdurulebilir Ekonomi & Made in Turkiye
P. 13
Kişi başına gelirimizin 15 bin 551 dolar katılımının güçlendiğini ve istihdam oluşturma
olmasını bekliyoruz kapasitesinin arttığını göstermektedir. İstihdam
2023 yılında GSYH’miz cari fiyatlarla 26,5 trilyon oranı açısından bakıldığında, 2023 yılında yüzde
TL seviyesindeyken, 2024 yılında bu rakamın 48,3 olan istihdam oranının, 2027 yılında yüzde
44,2 trilyon TL’ye çıkması beklenmektedir. 51,1’e yükselmesi bekleniyor. Bu artış, daha fazla
Dolar cinsinden bakıldığında, milli gelirimizin kişinin işgücü piyasasına katılacağını ve istihdam
2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolar ve kişi edileceğini göstermektedir. İşsizlik oranında da
başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolar olmasını 2023'teki yüzde 9,4 seviyesinden 2027'de yüzde 8,8
bekliyoruz. 2027 yılına geldiğimizde ise GSYH’nın seviyesine kademeli bir düşüş öngörülmektedir.
83,1 trilyon TL seviyesine ulaşması öngörülüyor. Bu düşüş, işgücü piyasasının daha da iyileşeceğini
Dolar cinsinden bakıldığında ise, GSYH’nın 2023 ve ekonominin istihdam oluşturma kapasitesinin
yılında 1,1 trilyon dolar seviyesinden 2027 yılında artacağına işaret etmektedir.
1,8 trilyon dolara yükselmesi hedeflenmektedir.
Kişi başına düşen gelir ise, 2023 yılında 13 bin 243 2026'da enflasyonun 9,7 ile tek haneli
dolar seviyesindeyken, 2027 yılı sonunda 20 bin seviyelere gerilemesi öngörülüyor
420 dolara ulaşması planlanmaktadır. Programın en temel amacı fiyat istikrarını
sağlamaktır. 2023 yılında, küresel tedarik zinciri
Bu göstergeler, ekonomimizin büyüme eğilimini sorunları, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve iç
sürdüreceğini ve refah seviyesinin artacağını talep koşulları dahil pek çok olumsuz gelişmenin
göstermektedir. etkisiyle, enflasyon oranı yüzde 64,8 seviyesinde
gerçekleşmiştir. Uygulamaya konulan sıkı para
2023 yılında işsizlik oranı yüzde 9,4 olarak ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon
gerçekleşmiştir. Bu oran, pandemi sonrası oranının yüzde 41,5'e gerileyerek, enflasyonla
toparlanma sürecinin ve küresel ekonomik mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi
belirsizliklerin işgücü piyasası üzerindeki beklenmektedir. 2025 yılı itibarıyla, enflasyon
etkilerini yansıtmaktadır. 2024 yılı için ise işsizlik oranının daha da gerileyerek yüzde 17,5 seviyesine
oranının yüzde 10,3 olan geçen yılki tahminin inmesi hedeflenmektedir. Bu dönemde,
oldukça altında, yüzde 9,3 seviyesine gerilemesi ekonominin dengelenmesi ve para politikalarının
beklenmektedir. Bu düşüş, ekonomideki istikrarlı bir şekilde uygulanması, enflasyonun
toparlanmanın devam ettiğini ve işgücü tek hanelere inmesinde kritik rol oynayacaktır.
piyasasında kısmi bir iyileşme yaşandığını 2026 yılına geldiğimizde, enflasyonun yüzde
göstermektedir. 2025 yılına geldiğimizde, 9,7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027
işsizlik oranının yüzde 9,6 seviyesinde olacağı yılında yüzde 7’ye gerilemesi öngörülmektedir. Bu
öngörülmektedir. Bu artış, ekonominin yeniden projeksiyonlar, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir
dengelenme sürecinin bir parçası olarak bir büyüme ortamına geçiş yaparken, enflasyonla
değerlendirilmektedir. Ancak, 2026 ve 2027 mücadelede de kararlı bir duruş sergileyeceğini
yıllarında işsizlik oranlarının sırasıyla yüzde 9,2 ve göstermektedir. Dezenflasyon sürecinin başarılı
yüzde 8,8 seviyelerine gerilemesi beklenmektedir. bir şekilde yürütülmesi, ülkemizin ekonomik
Söz konusu düşüş eğilimi, ekonomik büyüme ve istikrarını koruma ve refah seviyesini yükseltme
yapısal reformların işgücü piyasası üzerindeki hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
olumlu etkilerini yansıtmaktadır. OVP dönemi
boyunca toplamda 2,3 milyon ilave istihdam 2023 yılında cari işlemler açığının milli gelire
oluşturulması hedeflenmektedir. Bu hedef, oranı yüzde 4 olarak gerçekleşmiştir. Ancak,
ekonominin büyüme potansiyelini artırırken, 2024 yılının sonunda bu oranın yüzde 1,7'ye
işsizliğin kademeli olarak azaltılmasını düşmesi beklenmektedir. Tahminimiz olan yüzde
sağlayacaktır. İşgücü piyasasındaki bu olumlu 3,1’in altında olan bu önemli düşüş, Türkiye'nin
gelişmeler, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik ekonomik yapısında başlayan dönüşüm ve dış
kalkınmasına önemli katkılarda bulunacaktır. ticaret politikasındaki stratejik değişimlerin bir
sonucudur. 2025 yılında cari işlemler açığının
İşgücüne katılım oranının 2023 yılında yüzde milli gelire oranının yüzde 2 seviyesinde olması
53,3 iken, 2027 yılı sonunda yüzde 56’ya çıkması öngörülmektedir.
öngörülmektedir. Bu artış, işgücünün ekonomiye
www.time-medya.com 13